Gezimizin ilk durağı Göreme Panorama, Kapadokyanın en etkileyici manzaralarından birine sahip olan Göreme Panorama noktası olacak. Burada, eşsiz doğa harikalarını gözler önüne sererken, rehberiniz bu olağanüstü manzaranın nasıl oluştuğu hakkında bilgi verecek.

İkinci durağınız Kapadokyanın en yüksek kaya yapısı olan Uçhisar Kalesi olacak. Bu muazzam yapıyı keşfederken, rehberiniz hem kale hakkında hem de bölgenin tarihine dair bilgilendirme yapacak. Eşsiz manzaraya karşı bu bilgileri dinlerken, bölgenin benzersiz doğasını da keşfedeceksiniz.

Uçhisarda yer alan ve Güvercinlik Vadisine bakan muazzam bir bakış noktası olacak. Burada, eski yerleşimciler tarafından kayalara oyulmuş güvercinlikleri görebileceksiniz. Bu ilginç yapılar, bölgenin tarihi dokusunu yansıtan önemli bir özellik.

Yeraltı Şehri, Bu antik mühendislik harikası, birçok yerel medeniyetin en büyük geçici yerleşimi olarak hizmet vermiştir. Bu şehrin tarihi, M.Ö. 4000 yıllarına, Hitit dönemine kadar uzanmaktadır. Sekiz katlı olmasına rağmen, sadece dört katı ziyaretçilere açıktır ve yaklaşık 40 metre derinliğe kadar inebilmektedir. Bu yeraltı şehrinde yaklaşık 5000 kişinin yaşadığı tahmin edilmektedir.

Ortahisar Panorama tarihi Ortahisar Kalesinin çevresinde yer alan bir bakış noktasıdır. Buradan, peri bacalarının ve çevredeki vadilerin harika manzaralarını görebilirsiniz. Ayrıca, Ortahisar Kalesinin etkileyici yapısını ve tarihini daha yakından tanıma fırsatı sunar. 

Devrent Vadisi (Hayal Vadisi), Kapadokyanın en ilginç vadilerinden biri olan Devrent Vadisi, doğal kaya oluşumlarının çeşitli hayvan figürlerine benzediği bir yerdir. Özellikle deve şekline benzeyen kaya, bu vadinin simgelerinden biridir. Hayal gücünüzü kullanarak daha ne gibi şekiller keşfedeceğinizi görmek oldukça keyifli olacak.

Paşabağı, aynı zamanda Aziz Simeon Şapeli nedeniyle Rahipler Vadisi olarak da bilinir. Burada, benzersiz Peri Bacaları (çok başlı mantar şekilli kaya oluşumları) arasında zaman geçirecek, doğanın sunduğu bu sıra dışı şekilleri keşfedeceksiniz.

Zelve Açık Hava Müzesinde, rehberiniz sizi 10. ve 11. yüzyıldan kalma mağara kiliseleri ve manastırlarla tanıştıracak. Bu yapılar, İncil sahnelerinin tasvir edildiği rengarenk fresklerle bezeli. Ayrıca, rehberiniz Kapadokyadaki Hristiyanlık ve manastır yaşamının derin anlamını açıklayacak.

Avanosta yeraltı mağarasında bulunan geleneksel bir aile işletmesinin çömlek atölyesini ziyaret edeceğiz. Kızılırmak’tan çıkarılan kil, MÖ 1700’lerden beri çömlek üretiminde kullanılıyor. Ustaların çömlek yapımını nasıl gerçekleştirdiğine tanık olurken, hassas desenlerin nasıl işlendiğini de gözlemleyeceksiniz. Ayrıca, kendi çömleğinizi yapma şansınız olacak. Avanosta, ırmak kenarında kısa bir yürüyüş yapacak ve ardından ırmakta yüzerek gezen ördekler ve kazlara ekmek atma fırsatınız olacak.